top of page

ücretsiz sunulan bu siteye destek olmak için içerisinde yayınlanan reklamlara girebilirsiniz.

Sinsi Katil : Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon)

  • Yazarın fotoğrafı: Murat
    Murat
  • 2 May 2020
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 10 Kas 2020

Kurbanlarını çoğunlukla gafil avlayan, erken fark edildiğinde de bir o kadar kolay bertaraf edilen düşmanımız, sinsi katil, yüksek tansiyon (hipertansiyon) nedir? Vücudumuza verdiği zararlar nelerdir? ( #yüksektansiyon #hipertansiyon )



Yüksek tansiyon (hipertansiyon) nedir anlatmadan önce, vücudumuzdaki kan dolaşımından kısaca bahsedeyim. Kalbinizi bir pompa, damarlarınızı da bu pompaya bağlı esnek hortumlar olarak düşünün. Ve bu hortumların incelip dallanıp budaklanarak çok ince olan diğer hortumcuklara bağlandığını hayal edin. İşte dolaşım sistemi bu yapıya benzer, kalbin pompalamasıyla çalışır ve vücudumuzun her yerine oksijen ve besin taşır. ( #kalp )



Kalp, bu çok büyük damar ağını beslemek zorunda olan oldukça güçlü bir pompadır. Bu güç olduğu gibi en son nokta olan kılcal damarlarımıza kadar iletilseydi çok ince çeperlere sahip olan kılcal damarlarımız dayanamaz, patlardı ve yaşamamız mümkün olamazdı. İşte bu sebepten dolayı, bu basınca ilk maruz kalan atardamarlarımızın çeperleri esnektir. Kalbin bu çok güçlü pompalama basıncını, atardamarlar çaplarını genişletip içlerinden geçen kan akışını arttırarak, rahatlatır ve bu yüksek olan basıncı böylece azaltır, sönümler, yumuşatırlar. Bu sönümleme yardımıyla kılcal damarlarımızda oldukça yumuşak düşük basınçlı bir kan akışı oluşur. Ve tüm dokularımız ve organlarımız kılcal damarlar ile örülü olduğu için tüm vücudumuz düzgün bir kan akışı ile beslenmiş olur. Tabii ki her şey yolunda ise… Ya bu sistem bozulur, yani damarlar sertleşir veya daralırsa...


İşte bu noktada baş gösteren yüksek tansiyon veya hipertansiyon rahatsızlığı, tansiyonunuzun sağlıksız seviyelere yükseldiğinde ortaya çıkan durumun adıdır. Bu esnekliğini kaybetmiş, dar ve sertleşmiş atardamarlar kanın akış direncini arttırır. Atardamarlar ne kadar darsa ve/veya sert ise, tansiyonunuz o kadar yüksek olur. Ve bu durum kanın kılcal damarlara yüksek basınç uygulamasına akabinde onların ve içinde bulundukları organ veya dokuların hasar görmesine neden olur. Uzun vadede, artan basınç kalp hastalığı da dahil olmak üzere birçok organda ve dokuda sağlık sorunlarını doğurur.



Yüksek tansiyon genellikle birkaç yıl süresinde gelişir. Ve bu gelişme döneminde çoğunlukla herhangi bir belirti fark edilmez. Ancak bu hastalık sizi rahatsız eden durumlar oluşturup dikkatinizi çekmese bile, perde arkasında özellikle beyin, kalp, gözler ve böbreklerdeki kan damarlarınıza ve bu hayati organlarınıza zarar vermeye başlamıştır. Bu durumun ölümcül sonuçları olabilir. İşte bu sebeple yüksek tansiyona sinsi katil denilmektedir. ( #beyin , #göz , #böbrek )


Yüksek tansiyonun yapabileceklerinin bir kaçından bahsetmek gerekirse;


Atardamarların Hasar Görmesi: Kalbin pompaladığı kan ile ilk temasta bulunan atardamarlar, sağlıklı bireylerde esnek ve güçlüdürler. Sağlıklı atardamarlar ve diğer damarlar yoluyla akan kan, organlarımıza serbestçe ve engelsiz bir şekilde besin ve oksijen taşır. Yüksek tansiyon, atardamarları daha sert ve daha az elastik hale getirir. Bu duruma damar sertliği de denmektedir. Oluşmuş bu hasar, beslenirken aldığımız yağların atardamarlara birikmesi ile kan akışını daha da zorlaştırır. Bu zorlaşmış kan akışı yükselen tansiyona, damar tıkanıklıklarına ve nihayetinde kalp krizine ve felce yol açabilir. ( #atardamar , #damarsertliği )

Kalbin Hasar Görmesi: Yüksek tansiyon kalbinizin zorlanarak çalışmasına neden olur. Kan basıncını arttırmaya çalışan kalp, sağlıklı bir kalpten daha çok sayıda ve daha fazla kuvvetle atar ve haliyle daha fazla zorlanmış olur. Bu zorlanma kalbin büyümesine neden olur. Büyümüş bir kalp aşağıda belirtilen sağlık risklerini arttırır;

kalp yetmezliği

aritmi (kalbin düzensiz atması)

ani kardiyak ölüm

Beynin Hasar Görmesi: Beyniniz, düzgün çalışması için oksijen ve besin açısından zengin ve düzenli kan akışına ihtiyaç duyar. Yüksek tansiyon beyninizin ihtiyaç duyduğu bu kan akışını direkt veya dolaylı bozabilir. Bunlardan bazıları;

Geçici İskemik Ataklar: Beyne giden kan akışının geçici olarak aksamasına geçici iskemik ataklar (TIA) denir. Beynimize giden kanın kısmi ya da tamamen kısa süreli kesilmesi ile 24 saatten az süren, kalıcı olmayan belirtiler oluşur. Sıklıkla bir beyin damarının pıhtı ile kapanması sonucunda meydana gelen geçici iskemik ataklarda, pıhtının yok edilmesi halinde belirtiler geçer ve kalıcı inme (felç) riski azalır.

Felç (inme): Eğer kan akışı tıkanmalar nedeniyle uzun sürerse, beyin hücrelerinin ölmesine neden olur. Bu duruma felç (inme) denir.

Beyin Kanaması: Yüksek tansiyon beyin kanamalarının önemli bir kısmından sorumludur.

Demans: Kontrolsüz yüksek tansiyon hafızanızı ve öğrenme, hatırlama, konuşma gibi akıl yeteneğinizde kalıcı hasarlar oluşturabilir. Bu belirtiler oluştuktan sonra yapılan yüksek tansiyon tedavisi, çoğunlukla bu etkileri ortadan kaldıramaz, yani tedavi edemez. Ancak ilerlemesini yavaşlatıp veya durdurarak gelecekteki daha kötü tabloların ihtimalini azaltır. ( #geçiciiskemikatak, #felç , #inme , #beyinkanaması , #demans )



Bu örnekleri verdikten sonra ısrarla belirtmek istiyorum, erken teşhis çok önemlidir. Düzenli tansiyon ölçümleri, değişiklikleri fark etmenizi sağlar ve bir hekime görünme ihtiyacınızın olup olmadığı konusunda size yol gösterir. Yüksek tansiyonun yaygınlığı ve tehlikeleri düşünüldüğünde tansiyon aletinin mutlaka her evde olması gerektiğini rahatlıkla söyleyebilirim. ( #tansiyonaleti )

Yüksek tansiyon ile mücadele için iki önemli silahınız var, bunlardan en önemlisi hayatınıza katacağınız sağlıklı yaşam değişiklikleri ve hekim tarafından önerilen ilaç tedavisidir. Unutmayın, bu durum tedavi edilmezse, kalp krizi ve inme gibi çok ciddi ve hayati sağlık sorunlarına yol açabilir.

Diğer yazılarımda bu sorundan nasıl sakınılacağı, nasıl tedavi edilebileceği, nasıl kontrol altında tutulabileceği konusunda bilgiler vereceğim.


Comentarios


bottom of page