Hipoklorhidri : Düşük Mide Asidi Rahatsızlığı

Mide salgısı dediğimiz vücut sıvısı hidroklorik asit, birkaç enzim ve midenizin iç yüzeyini koruyan bir mukus tabakasından oluşur. Hipoklorhidri, midede hidroklorik asit eksikliğine verilen tıbbi isimdir.

Midemizdeki hidroklorik asit, protein gibi besinlerin parçalanmasına, sindirilmesine ve emilimine yardımcı olur. Ayrıca bu kuvvetli asit, midemize girebilmiş olan bakteri ve virüsleri parçalayarak vücudunuzu olası enfeksiyonlardan korur.

Eğer bu hidroklorik asit seviyeleri olması gerekenden daha düşük olursa, besinlerin sindirimi ve haliyle emilimi olması gerektiği gibi olmaz ve haliyle bu besinlerden vücudumuz da bir yarar sağlayamaz. Midedeki bu düşük hidroklorik asit seviyeleri yani hipoklorhidri tedavi edilmez ise enfeksiyonlara, bir dizi kronik sağlık sorununa sebep olabilir ve sindirim sistemine zarar verebilir.

Bu yazımda düşük mide asidi yani hipoklorhidri rahatsızlığı ile ilgili bilgileri derledim. Tabii ki bu yazının yazılma amacı sizleri bilgilendirmektir. Bu konudaki tanı ve tedavi konusunda yorum yapabilecek yetkililer, hiç tartışmasız konunun uzmanı olan hekimlerimizdir.

Bu kısa hatırlatmadan sonra yazımıza dönersek, sindirim bozuklukları, enfeksiyonlara yatkınlık ve gıda emilimini azalması ile ortaya çıkan düşük mide asidi yani hipoklorhidrinin yaygın belirtileri aşağıdakiler gibidir;

• Şişkinlik

• Geğirme

• Mide Bulantısı

• Vitamin veya gıda takviyesi alındığında oluşan mide bulantısı

• Mide yanması

• İshal

• Bağırsakta gaz

• Aç değilken bile yemek yeme isteği

• Hazımsızlık

• Saç Kaybı

• Dışkıda sindirilmemiş yemek

• Zayıf ve Kırılgan Tırnaklar

• Yorgunluk

• Sindirim sistemi enfeksiyonları

• Demir eksikliğine bağlı anemi

• B-12 vitamini, kalsiyum ve magnezyum gibi mineral ve vitaminlerin eksiklikleri

• Protein eksikliği

• Uyuşma, karıncalanma hissi ve görme değişiklikleri gibi nörolojik sorunlar

Ayrıca aşağıda verdiğim bazı sağlık sorunları da düşük mide asidi yani hipoklorhidri ile ilişkilendirilmektedir.

• Lupus (Deri Tüberkülozu)

• Alerji

• Astım

• Tiroit rahatsızlıkları

• Akne

• Sedef Hastalığı

• Egzama

• Gastrit

• Kronik otoimmün bozukluklar

• Osteoporoz

• Pernisiyöz Anemi

Düşük mide asidi rahatsızlığının arkasında bir çok sebep olabilir. Bunlardan en yaygın olanlarını aşağıda listeledim.

• Yaş : Düşük mide asidi durumuna, yaş ilerledikçe daha sık rastlanmaktadır. Özellikle 65 yaş üstü bireylerde bu sıkıntının oluşması ihtimali yüksektir.

• Stres : Kronik stresin bazı bireylerde mide asidinin üretimini azaltıcı etkisi olabilmektedir.

• Vitamin ve Mineral Eksiklikleri : Çinko ve B vitamini eksiklikleri gibi durumlar da düşük mide asidine sebebiyet verebilir. Bu tür eksikliklerin arkasında yetersiz beslenme, stres, sigara ve alkol kullanımı yatıyor olabilir.

• İlaçlar : Proton pompası inhibitörleri ve antiasitler gibi ülser ve reflü tedavisi için kullanılan ilaçların uzun süreli kullanımları düşük mide asidine yani hipoklorhidri‘ye neden olabilir.

• H.Pylori Enfeksiyonu : H.Pylori enfeksiyonları mide ülserlerinin başlıca sebeplerinden biridir. Eğer bu enfeksiyona müdahale edilmez ise mide asidi azalmasına sebep olabilir.

• Ameliyatlar : Bazı mide ameliyatları da mide asidi üretiminin azalmasına neden olabilmektedir.

Peki bu düşük mide asidi rahatsızlıkları genelde kimlerde ortaya çıkmaktadır, yani bu hastalığın risk grubu kimlerdir, aşağıdaki listeyi inceleyelim.

• 65 yaşın üzerindeki bireyler

• yüksek strese maruz kalanlar

• Mide asidini azaltan ilaçları uzun süre kullananlar

• vitamin eksikliği yaşayan bireyler

• H.Pylori enfeksiyonu taşıyanlar

• Mide ameliyatı geçirmiş olanlar

Yukarıda bahsettiğim belirtilerle bir doktora gittiğinizde öncelikle sıkıntılarınızı öğrenip fiziksel bir muayene yapacaktır. Akabinde sağlık geçmişinizi sizden öğrenip gerekirse mide pH ölçümü isteyecektir. Yaşlılarda ve prematüre doğanlarda mide asidi olması gereken seviyelerinden düşüktür.

Normalde mide salgısı çok asidiktir yani pH’ı 1-2 civarındadır. Eğer yapılan mide pH ölçümü 3 den küçükse normal, pH 3 ile 5 arasında ise hipoklorhidri, pH 5 den büyük ise aklorhidri yani neredeyse hiç asit yok demektir. Doktorunuz düşük mide asidi ölçümü ile karşılaştığında, demir eksikliği anemisi veya diğer gıda eksikliklerini anlamak için kan testi isteyebilir. Tüm bu değerlere bakarak ve belirtilerinizi dikkate alarak sizi bir gastroenteroloji uzmanına yönlendirebilir.

Bir çok hekim, diyet değişiklikleri ve bazı takviyelerin kullanımını öneren bir yaklaşım göstermektedir. Genellikle pepsin adı verilen bir enzim ile beraber alınan bir HCL takviyesi (betain hidroklorür) mide asidini arttırmaya destek olacaktır. Doktorunuz eğer teşhisi netleştiremiyorsa, bir yöntem olarak yine HCL takviyeleri önerebilir ve bu takviyelerin etkisini takip ederek bu rahatsızlığın tanısını oluşturabilir.

Veya hastada H.Pylori enfeksiyonu ile ilgili semptomlar varsa, hekim bir antibiyotik kürü uygulayabilir. Eğer düşük mide asidi ile ilgili farklı bir tıbbi neden var ise, hekiminiz teşhis ve tedavi için size yardımcı olacaktır. Yada proton pompası inhibitörü gibi kullanılan bir ilaç düşük mide asidi seviyelerine neden oluyorsa, hekiminiz kullandığınız ilaçları ve/veya dozlarını tekrar değerlendirecektir.

Kısacası, eğer tedavi edilmez ise düşük mide asidi, tehlikeli olabilecek bir çok sağlık sorununa sebep olabilir. Eğer yukarıda anlattığım belirtileriniz varsa zaman geçirmeden bir hekime başvurabilirsiniz. Bu yazı sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır, teşhis ve tedavi için herhangi bir detay içermemektedir. Doktorunuz sizi teşhis ve tedavi konusunda en iyi şekilde yönlendirecektir.

Sizlere sağlıklı yaşam için bilgiler vermek için hazırladığım Amaç Yaşam isimli bloğumdaki bu yazının beğeninizi kazanacağını umuyorum.

Sağlıkla kalın,