top of page

ücretsiz sunulan bu siteye destek olmak için içerisinde yayınlanan reklamlara girebilirsiniz.

Hadi Kolajeni Patlatalım : Vücudun Doğal Kolajen Üretimini Arttıran Besinler

  • Yazarın fotoğrafı: Murat
    Murat
  • 12 Tem 2020
  • 5 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 10 Kas 2020

Gün geçmiyor ki yediklerimizin içtiklerimizin yani beslenmemizin, cildimizin güzelliği ve genç görünmesi ile ilgili önemi artmasın. İşte bu noktada kolajen öne çıkıyor. O zaman nedir bu kolajen, hem sağlık, hem de güzellik için neden bu kadar önemli? Hadi öğrenelim, öğrendiklerimizi hayatımıza dahil edip patlatalım kolajen üretimimizi...

Basitçe anlatmak gerekirse vücudumuzun iç organlarına, kaslarına, zar dokularına, kemiklerine, derimize ve bir çok diğer yapısına şekillerini sağlayan ve onları tutan bir bağ dokusu ağı vardır. İşte bu hücre dışı bağ dokuları denilen lifsi yapıların ana proteini kolajen olarak adlandırılır. Zaten bundan dolayı da memeli hayvanlar ailesinin tüm vücut protein içeriğinin %25 ile %35 'lik kısmını işte bu kolajen oluşturur. Bu protein, en çok tendonlar, bağlar ve cilt gibi lifli dokularda bulunur.

Tanımlanmış 30 türü vardır, bunların en yaygın olanları 5 adettir. İnsan vücudundaki kolajenin %90 dan fazlası, deri, tendon, damarlar, organlar, kemiklerde bulunan tip 1 olarak adlandırılan kolajendir. Bunlardan başka kıkırdak dokusunda tip 2, bağ dokularında ve genellikle tip 1 ile birlikte bulunan tip 3, bazal lamina veya bazal zar adı verilen ince tabakalarda bulunan tip 4, hücre yüzeyleri, saç ve plasentada bulunan tip 5 diğer yaygın rastlanan kolajen tipleridir.

Bu kadar detay verdikten sonra gelelim, kolajen ve cilt ilişkisine... Cildimize yapısını, yumuşaklığını ve esnekliğini kazandıran protein de kolajendir. Yaş ilerledikçe, cildimizde daha az kolajen üretmeye başlarız. Gittikçe cildimiz incelir, daha çok kırışmaya başlar. Bu ilişki keşfedildiğinden beri, kolajen içeren bir çok ürüne ilgi artmıştır. Bu takviye edici ve kozmetik ürünler ve etki mekanizmaları belki başka yazıların konusu olabilir. Ancak bu yazımda bu kozmetik ürünlerden farklı olarak, beslenmemizin bu önemli proteinin vücut içindeki üretimi üzerine yapacağı etkiden bahsedeceğim.

Araştırmalar göstermiştir ki aminoasitler, C vitamini ve bakır kolajen üretiminin en gerekli yapı taşlarıdır. Bir çok vücut hücresi tarafından kolajen üretilebilirken, bu üretimde en fazla rol alan hücreler fibroblastlardır. Kolajen üretimi esnasında C vitamini mutlaka gereklidir ve bu C vitamini kolajen üretimi esnasında tüketilir. Bir kolajen lifinin üretiminin son aşamasına gelindiğinde bakır elementi içeren bir enzim olan lysil oksidaz yer alır. Ayrıca kolajen üretimi için gerekli aminoasitlerden prolin ’in sentezinde kullanılan enzimleri aktive etmek için manganez elementi gereklidir. Bunların haricinde çinko minerali de kolajen üretimi ve yeni bağların oluşması için gereklidir. Bu sebeple çinko minerali, yara ve yanıkların iyileşmesi konusunda karşımıza çıkmaktadır. Özellikle belirtmek istiyorum, vücut için bakır ve manganez az miktarda gereklidir. Bakır ve Manganez ‘in yüksek dozları vücut için toksik yani zehirlidir.

Kolajenin vücut içinde üretiminde 3 tane aminoasit öne çıkmaktadır. Bunlar; prolin, lysin ve glisin 'dir. Kemik suyu gibi gıdalardan yararlı kolajen formları direkt alınabildiği gibi, bir çok meyve ve sebze ile de güvenli bir şekilde kolajen üretimini yükseltecek şekilde cilt sağlığınızı destekleyebilirsiniz.


Dışardan alınan bir kolajen desteği kullansanız bile, bunun yanında kolajen üretimini arttıran bir beslenme şekli size her zaman daha fazla yarar sağlayacaktır. Şimdi kolajen üretimini arttıran bu gıdaların başlıcalarının neler olduğuna bir bakalım.

  • Kemik Suyu : Kolajen kaynağı dendiğinde en fazla akıllara gelen gıda, kemik suyudur. Son yıllardaki bazı araştırmalar kemik suyunun iyi bir kolajen kaynağı olmadığını gösterse bile yine de dikkate değer oranda kolajen içerir. Ayrıca kalsiyum, magnezyum, fosfor, glukozamin, kondroitin, aminoasitler ve daha bir çok faydalı besin öğeleri bu kolajen içeriğine eşlik ederler. Bu sebep ile sağlık için oldukça faydalıdır kemik suyu... Hak veririsiniz ki hazırlanırken kullanılan kemik miktarı ve kemiği kullanılan hayvan türüne bağlı olarak her kemik suyu farklı içeriğe sahiptir. Daha faydalı bir sonucu garantilemek için, iyi bir kasaptan alınmış kemikleri bizzat kendiniz kaynatarak kemik suyu üretebilirsiniz.

  • Tavuk ve Diğer Kanatlılar : Tavuk ve diğer kanatlı hayvanların etlerinin içinde bulunan bağ dokularının fazlalığı sebebiyle iyi birer kolajen kaynağıdırlar. Bir çok kolajen takviyesinin tavuktan yapılmasının belki de en önemli sebebi budur. Ayrıca artrit tedavisi için yapılmış bir çok bilimsel araştırmada kolajen kaynağı olarak hastalara tavuk boynu ve kıkırdağı verilmiştir.

  • Balık ve Kabuklu Deniz Ürünleri : Diğer hayvanlar gibi balık ve kabuklu deniz ürünleri de kolajenden yapılmış kemiklere ve bağ dokulara sahiptirler. Evet balık etini tüketirken kolajen alırsınız ancak balığın göz küresi, pulları, kafası, derisi gibi diğer tercih edilmeyen kısımlarında daha fazla kolajen vardır. Bu sebeple en azından balığı derisi ile beraber tüketin derim.

  • Kırmızı Et ve Sakatatlar : İçeriğindeki aminoasitler, bakır, manganez ve çinko ile kolajen üretimi için gerekli bileşiklerin büyük kısmını barındırır.

  • Yumurta : Yumurta, diğer hayvansal ürünler gibi hazır bağ dokuları içermese bile özellikle beyaz kısmında kolajen üretimi için çok önemli ve gerekli aminoasitlerden biri olan prolinden bolca içerir. Bunların yanında, yine kolajen üretimi için önemli olan bakır, manganez ve çinko içeriğine de sahiptir. Bence, günlük beslenmenizde yumurtaya mutlaka yer ayırın.


  • Turunçgiller : C vitamini kolajen üretimi için çok kritik bir bileşiktir. Kolajenin ön formu olan pro-kollajen üretimi için mutlaka gereklidir. Bildiğiniz gibi portakal, greyfurt, limon ve mandalina gibi turunçgiller bu C vitamini açısından zengin kaynaklardır. Bu aileden meyveleri direkt meyve olarak tüketebileceğiniz gibi salatalarınıza dilimlerini ekleyebilir, sularını taze sıkıp içebilirsiniz.

  • Çilek ve Orman Meyveleri : Böğürtlen, Ahududu, Yaban Mersini gibi orman meyveleri ve özellikle de çilek aynı miktardaki portakaldan çok daha fazla C vitamini içerir. Bu meyveler bununla da kalmaz içeriğindeki zengin antioksidanlar ile cildimizi oksidatif hasarlara karşı da korurlar.

  • Tropikal Meyveler: Genelde C vitamini açısından zengin meyveler genelde yoğun güneş ışığı altında yetişenlerdir. İşte bu yüzden olsa gerek mango, kivi, ananas ve guava gibi tropikal meyveler C vitamini açısından oldukça zengindirler. Ayrıca guava, diğer bir kolajen üretimi destekleyicisi mineral olan çinko içeriğiyle diğerlerinden daha fazla öne çıkar.

  • Sarımsak : İçeriğindeki manganez, bakır ve çinko kolajenin sentezinin önemli bileşiklerini yapısında bulundurur. Kolajenin sentezini desteklerken, yapısındaki zengin kükürtlü bileşikler ile mevcut kolajen liflerinin bozulmasına mani olur. Diğer vücut sistemleri için de çok kıymetli bir besin olan sarımsağı mutlaka beslenmenizde bulundurun. Haliyle sarımsağın etkisini yorumlarken ne kadar tüketildiğini de göz önünde bulundurmak gerekir. Eğer lezzetini de seviyorsanız günlük beslenmenizde bu faydalı besini arttırmanız için önünüzde bir engel de kalmayacaktır. Örneğin bunun için bir çok diyetisyenin dediği gibi, tariflerde kullanılan sarımsak miktarını iki katına çıkarabilirsiniz. Ancak çok abartmamak gerekir, eğer çok fazla tüketilirse midede yanma ve bulantı, bir de kan sulandırıcı kullanıyorsa kanama riskinizi de arttırabilir. Bu faydalı bitki için daha fazla bilgi için lütfen ilgili yazıma bakabilirsiniz.

  • Yeşil Yapraklı Sebzeler : Yeşil yapraklı sebzeler sağlıklı bir beslenmenin en önemli parçalarındandır. Ispanak, kara lahana, pazı, kıvırcık salata, roka gibi yeşil yapraklı sebzeler antioksidan özellikleri ile bilinen klorofil içerirler. Bazı araştırmalar klorofil zengini bir beslenmenin kolajen üretimini arttırabildiğini göstermiştir. Bu faydalı besin grubundan asla uzaklaşmayın.

  • Baklagiller : Kolajen üretimi için gerekli aminoasitlerce zengin baklagiller aynı zamanda kolajen üretimi için gerekli bir diğer element olan bakırı da içerirler.

  • Fındık : Ülkemizde bol miktarda üretilen bu faydalı ve lezzetli kuruyemiş tam bir manganez ve bakır bombasıdır. Diğer faydalı proteinlerle desteklenmiş bir beslenmede fındık tüketimini kolajen üretimine destek olur. Bu arada hatırlatayım, çinko da içerir.

  • Kaju : Lezzetli bir kuruyemiş olduğu kadar aynı zamanda kaju, vücudumuzun kolajen üretiminde kilit rol oynayan bakır, manganez ve çinko elementlerini içerir.

  • Kabak Çekirdeği : İçeriğindeki çinko, bakır ve manganez kolajen üretimini destekler.

  • Kırmızı Yağ Biberi : Çiğ tüketildiğinde içeriğindeki zengin C vitamini kolajen üretiminin artmasına destek olurken, diğer taraftan yine bir başka mucize bileşiği olan kapsaisin antiinflamatuvar özelliğiyle cildin yaşlanma emareleri ile savaşır. Neden çiğ tüketildiğinde dediğime geleyim; bir kase doğranmış çiğ yağ biberinde 190 mg yani günlük ihtiyacın 3 misli C vitamini bulunur. Sadece 30 dakikalık ısıtma esnasında bunun %64 ü bozulur. Ne yapın edin bu faydalı besinin çiğ tüketimini hayatınıza dahil edin.

  • Domates : Özellikle çiğ tüketildiğinde içeriğindeki C vitamini ile vücudun kolajen üretimi için çok faydalıdır. Aynı zamanda domatesin zengin likopen içeriği de, kuvvetli antioksidan özelliğiyle bir çok organımızı desteklediği gibi cildimizin sağlığını da destekler ve korur.

  • Mantar : Kolajen üretimi için bir çok kaynak tarafında refere edilebilse de %65 ‘i sudan oluşan bu lezzetli besin maddesi bu listenin üst sıralarına yükselemez. Ancak diğerlerine göre az da olsa içeriğindeki bir miktar bakır, manganez ve çinko minerali ile kolajen üretimini destekler.

Kırışıklık, cildin incelmesi ve sarkması gibi yaşlanma sonuçları ile mücadele açısından kolajen öne çıkar. Kolajen üretiminde aminoasitler proline, lysine ve glisin, C vitamini, bakır, manganez ve çinko mineralleri önemli rol oynar. Ancak kolajen sadece cilde değil, eklem sağlığı için de çok önemlidir.


Diğer yazılarımda size bu kolajen konusunda ve kullanılabilecek destekler ile ilgili daha fazla bilgi sunmak istiyorum. Eğer konu ilginizi çekiyorsa lütfen beni takip edin.


Sağlıkla Kalın ...

Comments


bottom of page